Üniversitemizin akademik bilgi ve
tecrübesini toplumla buluşturan Bilim Kafe etkinliklerinin beşincisi kapsamında
Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma
Nişancı Kılınç tarafından “Yeterli ve Dengeli Beslenme, Gıda Güvenliği” konulu
konferans verildi.
Bilim İletişiminden Sorumlu
Rektör Danışmanımız ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr.
Öğr. Üyesi Nuray Öztürk’ün koordinasyonunda, Kadın Dayanışma ve Destekleme
Derneği’nde gerçekleştirilen etkinliğe Kadın Dayanışma ve Destekleme Dernek
Başkanı Üniversitemiz Dr. Öğr. Üyesi Müzeyyen Özhavzalı’nın yanı sıra, Kadın
Dayanışma ve Destekleme Derneği ile Özel Çocuklar ve Anneler Derneği üyeleri
katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı
ile başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilim İletişiminden
Sorumlu Rektör Danışmanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü
Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, "Değerli konuklarımız, 5. Bilim Kafe
etkinliğimize hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada Kırıkkale Üniversitesi Bilim
İletişimi Ofisi olarak, araştırmaların ve akademik yayınların karmaşık dilini
bir kenara bırakıp, bilimi hepimizin rahatlıkla konuşabileceği, sıcak ve samimi
bir ortama taşıyoruz. Temelde Bilim İletişimi, sadece araştırma sonuçlarını
yayımlamak değildir. O, bir köprü kurma sanatıdır. Bilim insanlarının
keşiflerini politikacılara, medya mensuplarına, iş dünyasına ve en önemlisi
size, yani halka anlaşılır, doğru ve ilgi çekici bir şekilde aktarma sürecidir.
Kırıkkale Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi olarak bu amaca hizmet etmek üzere
dört Bilim Kafe etkinliği gerçekleştirdik. Bu etkinlikler aracılığıyla deprem,
tarım, sosyal medya, etkili ebeveyn alışkanlıkları gibi farklı konuları Kırıkkale
halkıyla buluşturduk. Bugün, resmiyetten uzak, samimi bir ortamda, çaylarımızı
ve kahvelerimizi yudumlarken, alanında uzman bir hocamızla hepimizin hayatının
merkezinde yer alan, ancak karmaşık detaylara sahip iki hayati konuyu, Yeterli
ve Dengeli Beslenme ile Gıda Güvenliğini konuşmak için bir araya geldik. Hızla
değişen bir dünyada yaşıyoruz. Bir yandan veganlık, ketojenik diyet, aralıklı
oruç gibi popüler eğilimler/tercihler gündeme gelirken; diğer yandan tarım
ilaçları, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve tedarik zincirindeki güvenlik
riskleri hepimizi düşündürüyor. Sizler evlerinizi, sofralarınızı ve ailenizin
sağlığını yöneten en önemli kişilersiniz. Tıpkı bir şirketin yöneticisi gibi,
aileniz için en doğru kararları almak için çabalıyorsunuz. Bu süreçte ‘Yeterli
ve dengeli beslenme nasıl olmalı?’, 'Hangi sebze taze?', 'Bu gıda güvenli mi?',
'Çocuğumun bağışıklığını nasıl güçlendiririm?' gibi hayati derecede önemli soruların
cevabı aslında bilimde gizli. Bugün Üniversitemizin çok değerli öğretim
elemanlarından, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim
üyesi Prof. Dr. Fatma Nişancı Kılınç ile birlikte bu konuları ele alacağız.
Bilim İletişimi Ofisi olarak, bu tür etkileşimli platformların, toplumumuzun
bilimle bağını güçlendirdiğine inanıyoruz. Katılımınız ve merakınız için
şimdiden çok teşekkür ederim.” diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından, “Yeterli
ve Dengeli Beslenme ve Gıda Güvenliği” konulu konuşmasını gerçekleştiren Sağlık
Bilimleri Fakültemiz Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma
Nişancı Kılınç, “Beslenme; insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak
uzun süre yaşayabilmesi için gerekli besin ögelerini vücuduna alıp
kullanmasıdır. Sağlığın korunması ve hastalıkların önlenmesinde, yeterli ve
dengeli beslenme temel koşuldur. Unutmayalım ki beslenme, sağlığın temelini
oluşturur, yaşam süresini ve kalitesini etkiler. Besin, bitki ve hayvan
dokularının yenilebilen kısımlarıdır. Besinlerin bileşiminde yaklaşık 80’e
yakın besin ögesi bulunur. Bu ögeler, etkinliklerine göre altı grupta toplanır:
karbonhidrat, yağ, protein, vitamin, mineral, su. Proteinler; büyüme ve
gelişme, yıpranan dokuların onarımı, kasların korunması, hormon ve enzimlerin
yapımı, bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi hayati görevler üstlenir.
Hayvansal proteinler; yumurta, et, süt, yoğurt, peynir, diğer süt ürünleri iken
bitkisel proteinler; kuru baklagiller, tahıllar, fındık, fıstık, ceviz gibi
yağlı tohumlardır. Yumurta, protein kalitesi en yüksek besindir. Özellikle
sarısı; demir, A vitamini ve B grubu vitaminlerden zengindir. Yağlar, en çok enerji sağlayan besin
ögeleridir. Mideyi yavaş terk ederek doygunluk hissi sağlar. Ayrıca A, D, E ve
K vitaminlerinin emilimi ve bazı hormonların yapımı için gereklidir. Özellikle
omega-3 yağ asitleri sağlığımız için önemlidir. Haftada en az iki kez balık
tüketilmelidir. Omega-3; görme, bilişsel fonksiyonlar, kemik ve eklem sağlığı,
bağışıklık sistemi ve kan lipitleri üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Ancak
fazla yağ tüketimi, şişmanlık, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türleri
ile ilişkilidir. Karbonhidratlar, vücudun başlıca enerji kaynağıdır. Günlük
enerjinin %45-60’ı karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Tahıllar ve tahıl ürünleri
(ekmek, makarna, bulgur vb.) karbonhidrat açısından zengindir. Posa, bir
karbonhidrat türüdür ve sağlık için çok değerlidir. Posanın faydaları; kolesterolü
düşürür, kan şekerini dengeler, kabızlığı önler, bağırsak faaliyetlerini
düzenler, diyabet, bazı kanserler ve kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.
Posa açısından zengin besinler; kuru baklagiller, tam tahıllar, sebzeler ve
meyvelerdir. Vitaminler; antioksidan özellik taşır, sağlığın korunması ve
bağışıklık sisteminin güçlenmesi için gereklidir. Çoğu vücudumuz tarafından
üretilemez. Bu nedenle besinlerle alınmaları gerekir. Mineraller ise, kemik ve
dişlerin yapısında, sıvı-elektrolit dengesinde, kas ve sinir fonksiyonlarında
önemli rol oynar. Önemli mineraller arasında kalsiyum, fosfor, sodyum,
potasyum, klor, magnezyum, demir, iyot ve çinko bulunur.” dedi.
Konuşmasının devamında sağlıklı beslenme önerilerinde bulunan Prof. Dr. Fatma Nişancı Kılınç, “Sağlıklı yemek tabağı modeline uyun. Besinlerinizi çeşitlendirin, öğün düzeninize dikkat edin, kahvaltıyı atlamayın. Kahvaltıyı atlamak, kilo kontrolünü zorlaştırabilir. Enerji dengesi; alınan enerji, harcanan enerjiye eşit olmalıdır. Karbonhidratlar enerjinin %45–60’ını sağlamalı; basit şekerlerden kaçınılmalıdır. Posa ve sıvı alımını artırın. Düzenli fiziksel aktivite yapın, çünkü fiziksel aktivite osteoporozu önler, kan basıncını, kolesterolü ve kan şekerini dengeler, kalp-akciğer sağlığını, kas gücünü ve uyku düzenini iyileştirir, ruhsal sağlığı olumlu etkiler, kaygıyı azaltır, çocuklarda büyüme faktörlerini destekler. Sağlıklı beslenme için besinlerin doğru hazırlanması ve güvenli koşullarda saklanması çok önemlidir. Her besin grubundan yeterli ve dengeli tüketim, sağlığımızın temelini oluşturur. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, gıda güvenliği kurallarına dikkat ederek, besinlerimizi besleyici değerini kaybetmeden, kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik yönden temiz ve bozulmamış şekliyle hem sağlıklı hem de güvenli şekilde tüketmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Programın sonunda, Bilim
İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanımız Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk,
etkinliğe katkılarından dolayı Prof. Dr. Fatma Nişancı Kılınç’a fincan takımı
hediye etti. Kadın Dayanışma ve Destekleme Dernek Başkanı Müzeyyen Özhavzalı
ise, verdiği değerli bilgiler için Prof. Dr. Kılınç’a özel tasarım dekoratif
bir şişe takdim etti.
Program toplu fotoğraf
çekimi ile sona erdi.